Eski Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yurtdışına çıkmak isterken gözaltına alındı. Gözaltının gerekçeleri arasında yolsuzluk ve rüşvet iddiaları yer alıyor. Bu gelişme, Sözen'in siyasi kariyeri ve yerel yönetimdeki geçmişi üzerindeki etkileri merak konusu haline getirdi.
Şükrü Sözen Kimdir?
Şükrü Sözen, 1964 yılında Manavgat'ta dünyaya gelmiştir. İlköğretim eğitimini Manavgat Çağlayan İlköğretim Okulu'nda tamamladıktan sonra, orta ve lise eğitimini 1975-1981 yılları arasında İzmir Özel Fatih Koleji'nde sürdürmüştür. 1984 yılında vatani görevini İzmit Gölcük'te tamamlayarak ticaret hayatına adım atan Sözen, yerel siyasete de ilgi duymuş ve bu alanda aktif bir rol üstlenmiştir.
Sözen'in ailesi, Manavgat'ın yerel yönetiminde önemli bir geçmişe sahiptir. Dedesi Şükrü Sözen, 17 yıl, babası İbrahim Sırrı Sözen ise 10 yıl boyunca Manavgat Belediye Başkanlığı görevini yürütmüştür. Bu aile geleneği, Sözen'in siyasetteki kariyerini de etkilemiştir. 2009 ve 2014 yıllarında Manavgat Belediye Başkanlığı için aday olmuş ve bu görevde bulunmuştur. İkinci döneminde, Manavgat Çevre Koruma Turizm Alt Yapı Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği (MATAB) Başkanlığı görevini üstlenmiştir.
Başkanlık dönemi boyunca, Türkiye genelinde "En Başarılı Belediye Başkanı", "Güvenli Kent Hizmet Ödülü" ve "Yaşama Dokunan İnsan" gibi ödüllerle onurlandırılmıştır. 31 Mart 2019'da yapılan yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Manavgat İlçe Belediye Başkan adayı olarak gösterilmiştir.
Gözaltı Gerekçeleri
Eski belediye başkanı Şükrü Sözen'in gözaltına alınma nedeni, hakkında yürütülen yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıdır. Havalimanında yapılan kontroller sonucu gözaltına alınan Sözen, bu gelişme ile birlikte siyasi kariyerinin yeni bir dönemecine girmiş oldu. Kamuoyunda bu durumun yarattığı etki ve Sözen’in durumu, yerel siyasetteki dinamikleri de değiştirebilir.
İlgili soruşturmanın detayları ve gelecekteki gelişmeler, hem Manavgat hem de genel anlamda Türkiye'deki yerel yönetim uygulamaları açısından dikkatle takip edilmektedir. Şükrü Sözen'in durumu, yerel yöneticilerin hesap verebilirliği ve şeffaflık konularında önemli bir tartışma başlatabilir.