1973 yılında İstanbul'da doğan Melik Yiğitel, köklerini Diyarbakır'a dayandıran bir aileden gelmektedir. Gençlik yıllarını Ankara'da geçiren Yiğitel, eğitim hayatını Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon-Sinema Bölümü'nde tamamlarken, 1995 yılında mezuniyetini aldı. Gazetecilik kariyerine hızlı bir giriş yapan Yiğitel, HBB TV ve Kanal D'de muhabir olarak başladığı bu alanda önemli adımlar attı.
Medya kariyeri boyunca Show TV, Habertürk, CNN Türk ve 24 TV gibi önde gelen kanallarda haber müdürlüğü, program yapımcılığı ve sunuculuk gibi farklı görevlerde bulunarak adını duyurdu. Özellikle siyasi analizler ve tartışma programlarıyla tanınan Yiğitel, medya yöneticiliği kimliğiyle geniş bir izleyici kitlesine ulaştı.
Canlı Yayında Gergin Anlar: Hande Fırat ile Tartışmanın Detayları
Melik Yiğitel ile meslektaşı Hande Fırat arasındaki gerilim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşen görüşmenin hemen ardından CNN Türk ekranlarında yayınlanan bir canlı yayın esnasında patlak verdi. Yiğitel, görüşmenin Türkiye açısından öneminin yeterince vurgulanmadığına dair eleştirilerde bulunarak tartışmanın fitilini ateşledi. Fırat'ın bu eleştiriye verdiği sert yanıt, "Şov yapma, sakın benim üzerimden bu işe girme, çok pişman olursun!" şeklinde oldu ve tartışmanın dozunu artırdı.
Bu diyalog, stüdyodaki atmosferin daha da gerilmesine neden oldu. İki gazeteci arasında, kişisel görüşlerin ifade edilmesi ve hakaret sınırlarının aşılması üzerine sert tartışmalar yaşandı. Yiğitel, dile getirdiği yorumun tamamen kendi kişisel görüşü olduğunu belirtirken, Fırat "Bir şey söylemek ayrı, hakaret etmek ayrı" diyerek karşılık verdi. Canlı yayın sırasında, diğer konuklardan biri araya girerek ortamı sakinleştirmeye çalışsa da, yaşanan bu anlar sosyal medyada büyük yankı buldu ve kamuoyunun ilgisini uzun süre çekti.
Tartışmanın Temelinde Yatan Sorun: Türkiye-ABD İlişkileri ve Tarafsızlık
Bu yüksek gerilimli tartışmanın temelinde, Türkiye-ABD ilişkilerinin canlı yayında nasıl yorumlanması gerektiği ve tarafsızlık ile eleştiri dengesi konularında derin fikir ayrılıkları yer alıyordu. Özellikle ulusal kanalların ekranlarında böyle sert çıkışların nadir görülmesi, olayın medya ve kamuoyunda geniş yankı uyandırmasına katkı sağladı. Gazetecilik etiği ve tarafsızlık ilkeleri üzerine yapılan bu tartışma, medya sektöründeki güncel dinamikleri de gözler önüne serdi.
