Şarkıcı Ece Seçkin, pilot eşi Çağrı Terlemez ile 2021 yılında evlenerek mutlu bir yaşam sürmeye başlamıştı. Ancak son dönemde, çiftin 4 yıldır bir erkek tarafından tacize ve ölüm tehditlerine maruz kaldığı ortaya çıktı. Seçkin, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda yaşadıkları durumu detaylı bir şekilde aktardı.
Taciz ve Tehdit İddiaları
Ece Seçkin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, kendisi ve eşinin hayatlarının bir şizofreni hastası tarafından cehenneme çevrildiğini belirtti. İddialara göre, tacizci şahıs, eşinin simülatör programının tanıtımı için gittiği bir kafede saatlerce bekledi ve Terlemez'e "seni öldüreceğim, burnunun dibindeyim" şeklinde tehditkar mesajlar gönderdi. Seçkin, bu kişinin İstanbul dışında yaşamasına rağmen, defalarca uzaklaştırma kararı aldırmalarına rağmen kendilerini rahatsız etmeye devam ettiğini vurguladı.
Adli Süreç ve Serbest Bırakılma
Yaşanan olayların ardından, Ece Seçkin'in sosyal medya paylaşımı üzerine Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, zanlıyı gözaltına aldı. Bakırköy Adliyesi'ne sevk edilen A.U.S., savcılık sorgusunun ardından tehdit ve ısrarlı takip suçlarından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Ancak hakimlik, zanlıyı adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Bu durum, Ece Seçkin ve eşi için büyük bir endişe kaynağı oldu. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, verilen karara itiraz ederek sürecin peşini bırakmadı.
Tacizcinin Serbest Bırakılmasının Ardından Yaşananlar
Serbest kalan tacizci, Ece Seçkin'in eşine hemen bir mesaj atarak küfür içeren ifadeler kullandı. Seçkin, bu durumu da sosyal medya üzerinden duyurarak, “Kolluğun ve savcının tüm desteğine rağmen, kanun tıkanıklığı nedeniyle serbest bırakılan şahıs, aynı dakika içinde eşime tekrar küfür yazdı” şeklinde ifade etti. Bu olayın ardından dosya, bir üst mahkemeye sevk edildi.
43 yaşındaki A.U.S.'nin daha önce kasten yaralama suçundan sabıkası olduğu öğrenildi. Ece Seçkin'in yaşadığı bu olay, toplumda kadına yönelik şiddet ve taciz konularında dikkat çekici bir tartışma başlattı. Taciz ve tehditler karşısında hukukun nasıl işlediği, mağdurların haklarını koruyup koruyamayacağına dair endişeler artmakta.